Hem bireysel hem kolektif oldukça sağlıksız ve dengesiz eril dişil enerjiler taşıdığımız ve bunların tüm yaşamlarımıza yansıdığı epey yüklü dönemlerden geçiyoruz. Hal böyleyken eril ve dişil nedir, yaşamlarımızda neden bu kadar önemli ve eril dişil dengesi için neler yapabiliriz biraz ışık tutmak istiyorum.
Eril ve dişilden bahsederken erkek ve kadın olarak cinsiyete dair biyolojik özellikler ya da toplumsal, kültürel olarak erkek ve kadına yakıştırılan rollerden bahsetmiyoruz. Eril ve dişil; ruh ve özün yani tek bir bütün olanın kutbiyete dair olan parçaları, enerjileri! Varoluşta her şey hem kendi içinde hem de ötekiyle ilişkisinde kutbiyetle var olur ve bunlar birbirini iç ve dışta bütünler. Aşık ve maşuk, aydınlık ve karanlık, tohum ve toprak, kilit ve anahtar, proton ve nötron, Gaia ve Uranos gibi. Tüm varoluş bu ikisinin dansı ve birbiri içinde erimesidir. Normalde kadınlarda dişil, erkeklerde eril daha baskındır enerji açısından. Fakat her birey değişken oranda, zaman zaman hem dişil hem eril baskın özellikler sergiler ve bu gayet sağlıklı gerekli ve normaldir de. Sıkıntıları, sağlıksız eril ve sağlıksız dişil taraflarımız ön plana çıktığında yaşıyoruz.
Jung, her kadının içinde bir eril (animus) ve her erkeğin içinde de bir dişil (anima) parça bulunduğundan bahseder; Ying Yang gibi düşünebilirsiniz bunu. Sağlıklı bir anima ve animusu yapılandırmak zaten epey emek ve meşakkat demekken buna bir de içinde bulunduğumuz zaman ve sağlıksız yapılar sebebiyle oldukça çarpık bir eril ve çok yaralı bir dişili ekleyin (bu ne demek; eril kadınlar, dişil erkekler demek öncelikle.) Uzun zamandır ataerkil bir yapıdayız ataerkil yapı sağlıklı eril anlamına gelmiyor; nasıl ki feminizm sağlıksız bir eril enerji yüklenmesi olup sağlıklı bir dişi enerjiyle hiç alakalı olan bir oluşum değilse, ataerkil yapımızda da bastırılmış bir dişil enerji ve oldukça yükselmiş sağlıksız eril bir yapı söz konusu.
İçimizdeki ve karşımızdaki eril ve dişil öz için bazı temel nitelikleri ve sağlıksız görünümlerini yazı sonunda kısaca listeliyor olacağım.
Temel sorunun birkaç ayağı var; bunlardan biri karma (bireysel karma ve kolektif karma olarak düşünün lütfen) diğeri; çocukluktan devraldığımız ebeveyn şemaları, ataya sadakat kodları, atasal miras, bilinç ve bilinçaltı çatışması.
Kendi içinde ve dışında çatışan, sağlıksız, dengesiz eril ve dişilimiz ise; duygu düşünce edim yapımızı, partnerlerimiz, çocuklarımız, çevremiz, kendimiz, genel olarak tüm yaşam, yani maddi manevi tüm varoluşla ilişkimizi doğrudan etkiler. Bu gibi durumlarda ötekindekini ayna, haberci, işaretçi, rehber olarak kullanmamız gerekirken sorunun kaynağı olarak görebiliyoruz, bu da bakmamız gerekeni ıskalayıp kısır döngüler içinde dönmemize sebebiyet verip çok şeye mal olabiliyor. Eril dişil karmaşası ve alma verme dengesizliğinden ya da adlandıramadığımız şeylerin altında yatan dinamiklerden muzdarip isek öncelikle bahsettiğim temel ayaklarla çalışmamız ve adım adım iç ve dışımızda bütünlenmemiz gerekiyor. Evet bu belki ömür/ler boyu bir yolculuk fakat bunlarla çalışmadan da ne sağlıklı bir psişe, ne dengeli bir enerji ve şifa, ne dönüşüm ve aydınlana, ne de maddi manevi tamamlanmış bir yaşam mümkün.
Uzun süredir, ‘dişil enerjimi nasıl artırırım’ konusu gündemde varoluşta dişil enerjiye bir yönelim ve ihtiyaç var ve fakat bu sorunun ve sürekli bir edimin peşinde koşup yapma enerjisinde olmanın kendisi de zaten eril. Yani erilinizi geri çekerseniz zaten dişil artar ve dengelenirler. Benim dişil için önerim; önce kendini eksik atfettiğinden yola çıkarak değil, olduğun gibi kabul edebilmek.
Eril ve dişinin temel anahtar nitelikleri üzerine tefekkür etmek isteyebilirsiniz.
ERİL: Pozitif kutbiyet olarak etken, madde, düşünce, yapan, alan tutan, vericilik, boşluk, özgürlük, mevcudiyet, düzen, sınırlar, amaç, ilerlemek, hızlanmak, fethetmek, yüzey.
DİŞİL: Negatif kutbiyet olarak edilgen, mana, sezgi, duygular, hisler, olan, alan açan, alıcılık, bağlantı/iletişim, sadakat, teslimiyet, kaos, anlam, yavaşlamak, yaratım, derinlik.
Sağlıksız bir erilde; birey duygularını bastırır, kontrolü, edimi bırakamaz, agresif, saldırgan, yıkıcı, atalete yatkın ve çok eleştirel olabilirken sağlıksız dişilde; onaylanma ihtiyacı içinde, değersiz ya da kurban, bağımlı, özgüvensiz, aşırı duygusal, manipüle etmeye yatkın, dinleyemeyen, yaratamayan üretemeyen depresif bir profil sergileyebilir.
Bu özelliklerin yontulma, dengelenme ve bütünlenme ihtiyacı için en yakınlarında nasıl gölgeler, bilinçaltı çekilmeler, uçlar çekeceğini söylememe gerek yok sanırım çünkü bunları birebir en yakın ilişkilerimiz ve yaşam içinde zaten deneyimliyoruz. Deneyimlenmesi ve öğrenilmesi gerekenleri yaşayıp zamanı geldiğinde bırakabilmemiz ve tekrar tekrar kendimizi doğurmamız için sağlıklı eril ve dişil birlikteliğineyse daima ihtiyacımız var.
Kadınların sağlıklı dişil enerji kaynaklarıyla, erkeklerin sağlıklı eril kaynaklarla daha çok bir arada olup beslenmeye ve tanımaya, her ikisinin de eril ve dişili onurlandırmaya, sağlıksız eril ve dişillerini bir parça geri çekerek aşk içinde yaşatmaya ihtiyacı var.
Eril ve dişil gün ve gece, güneş ve ay, gökyüzü ve yerin derinlikleri gibi… Biri olmadan diğeri eksik. İçimizde ve dışımızda sağlıklı eril dişil kaynaklarla birleşip, bunları yaşamla paylaştığımız baharlar diliyorum hepimize.
Ahu BİRLİK
www.varolus.com