Reiki Nedir
Reiki geleneğinden 2500 yıllık Sanskritçe metinlerde bahsedilmektedir. Tibetli rahiplerin yüzlerce yıl kullandıktan sonra tarihe gömüldüğü bilinen, milattan çok öncelere dayanan ve pek çok kültürde, toplumda, coğrafyada ve zamanda rastlanan bu kadim şifa sanatı 1920'lerde Japon, Budist bir doktor olan
Dr. Mikao Usui tarafından tekrar keşfedilmiş, “Reiki” olarak isimlendirilmiş ve Usui ekolünün inisiyasyonunu içeren bir şifa tekniği olarak yeniden sistematikleştirilmiştir. Başka bir deyişle; insanlığın ortak mirası olan ilahi kaynaktan gelen ruhsal şifa enerjisi,
Usui hattı olarak Japoncadaki adıyla Reiki olarak tekrar insanlığın hizmetine sunulmuştur.
Reiki uygulayıcısı, halk dilinde “el verme” de dediğimiz; -özel teknik ve ritüellerle bir Reiki Master Eğitmen tarafından- inisiyasyon süreciyle Reiki’ye açılıp uyumlanarak, evrensel yaşam enerjisine “kanal” olup, onu kendine ve çevresine aktarabilir. Reiki varlığın tek bir boyutunda değil; fiziksel, duygusal, zihinsel, ruhsal tüm alanlarında bütünsel etkili olan (holistik), dönüştürücü, doğal, yumuşak, yan etkisiz bir şifa enerjisidir.
Farkında olmamız gereken temel nokta; varoldukları zamandan beri tüm toplumların, kültürlerin adı değişse de şifada aynı enerjiyle çalışmış olduğudur. Çünkü her nekadar farklı biçimlendirilse de aslen her şeyi yaratan ve kullandığımız şifa enerjisinin kaynağı bir ve bütündür. Tüm varoluşu oluşturan ve birbirine bağlayan, evrensel yaşam enerjisi adı da verilen bu kozmik güç; Hindistan’da “Prana” , Japonya’da “Ki” , Çin’de “Chi”, Hristiyanlarda “Işık” , Kahunalarda “Mana”, W. Reich’in tabiriyle “Orgon Enerjisi, İslam mistisizminde “Yaradanın İlahi Nuru“ olarak adlandırılabiliyor. Tüm enerji şifa sistemlerinin kaynağı aynı da olsa, bu sistemler; özellikleri, kullanım teknikleri, uyumlanma ve eğitim süreçlerinin çeşitlenmesi gibi özelliklerle birbirlerinden ayrılabiliyor. Mesela, Reiki’nin temeli; kendimizden ya da yerküreden aldığımız bioenerjiye değil; bize, tepe / taç çakradan ulaşan “ilahi enerjiye” dayanan, inisiyasyon sistemi içinde yer alan ruhsal bir enerjidir. Reiki’nin kaynağı kişi değil; yaratıcıdır. Kişi, sadece nakledici, taşıyıcı, O’ndan vesile olan ve O’ndan faydalanan tezahür kanalıdır.
Reiki saf ışık ve sevgidir, kutupsallığı aşar, dolayısıyla dengeleyici bir enerjidir. Reiki, sıklıkla ve öncelikle ellerle fiziksel sıkıntıları iyileştirmek için aktarılan bir enerji olarak tanıtılıp bilinse de bundan çok daha ötesini ve onun kaynağını da içinde barındırır. Reiki; kendini tanıma, gerçekleştirme, bilme ve içsel yolculuk kapısı olarak bir tekamül alanıdır. Bugün genel anlamda “Reiki” dediğimizde -ondan bir çok farklı form türemiş, ilham almış ve değişime maruz kalmış olsa da- önüne başka bir belirteç koymadıkça (mesela Karuna, Violet Flame, Kundalini, Rainbow Reiki vs.) Usui Reiki orijini, ekolü ve geleneğini temel alırız.
Tüm bunlar dışında Reiki; Ezoterizm, Mistik İlimler ve inisiyasyon süreçleriyle de bağlantılıdır ve mutlaka öze açılan bir altyapıyla da desteklenmelidir.
Bir enerji şifa sisteminin Reiki sistemine dahil olabilmesi için minimum kriterleri; ilahi enerjiyi bireysel enerjiyi tüketmeden, yorumsuz aktarabilmesi, zarar vermemesi, inisiyasyon tekniğiyle aktarıma tabi olması ve bu tekniğin de öğretmenden öğrenciye soyağacı, silsile yoluyla geçmesi şeklinde sıralayabiliriz.
.
.