• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  BODRUM ŞİFA SANATLARI ATÖLYESİ
Reiki İlahi Aydınlanma
Çok değerli üstadımız İsmail Bülbül'ün Reiki ile ilgili bilgi karışıklıklarına, yanlış ve az bilinenlere son verecek, sorularınızı aydınlatacak bu donanımlı kitabı bir ve bütüne hayırlı, uğurlu olsun...

Reiki ile tanışmaya niyetlenenler, yeni başlayanlar ve ileri aşamalardaki tüm öğrenci ve eğitmenler için referans niteliğindeki bu eserin, başucu kaynağınız olması ve en yüksek faydayı sağlamanız dileğiyle... 


Bir Yolculuğa Daha Başlamadan Önce

Birazdan okuyacaklarınız kimseyi gücendirmek, yolu zorlaştırıp yokuşa sürmek ya da cesaret kırmak için değil; aksine pozitif eleştiriyle ilerleyebilen canlar, yolda karşılaşacaklarınız hakkında bilinçlendirme, cesaretlendirme ve yola koyulmaya çağrı içindir. Bu nedenle çok fazla özelleştirmeden ve örneklemeden konuyu özet halinde toparlamaya çalışacağım anlayan anlayacak, anlamayan da zaten selametle yolunda olacaktır.
 
 Hallaç pamuğuna dönmüş görünen ve belki de öyle olması gereken dünyamızda, değişen bireysel ve kitlesel düzenin de etkisiyle belli terapilerin, tedavilerin, kişisel gelişim ya da içsel gelişimin yolunu tutmak -sözüm meclisten dışarı- şimdi çok ama çok moda. Eh böyle olunca arz ve talep de birbirini karşılıyor ama hangi nitelikte orası muamma! Bu yönelimler; yükselen bir bilinç, dönüşüm ve geçiş evresinin farkındalığını ve gerektirdiklerini taşıyabildiğinde zaten gerekli açılımlar ve nitelik de ona göre oluyor fakat bu yönelimler ego kaynaklı olduğunda bizi ve çevremizi bambaşka açmazlara sürüklüyor. Seçim de, çaba da, hasat da bize ait. Her disiplin ve sistem, özün belli bir tezahürünü içerdiğinden, çok parçalı bir görünüm mevcut ve bu görünüm yolun başındakiler için oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor. Bazen anlaşılabilir, fakat bazen de öyle enteresan istekler, yanılgılar ya da dirençlerle karşılaşıyorsunuz ki, bu konuların bir noktada ister istemez yanlış / eksik anlaşıldığını, yönlendirildiğini görüyorsunuz.
 
Bir yolculuğa başlarken yolculuğun seyri, yolcunun esenliği ve o gemide onunla birlikte yolculuk edenler açısından, o yolculuğun neden, nasıl, hangi araçlarla ve nereye yapıldığı gibi detayları ve süreçleri öğrenmemiz ve bu süreçte öncelikle üzerimize düşen sorumluluğu almamız ve bunun çabasını göstermemiz gerekir.
 
“Şöyle bir yöntem de varmış, böyle bir şey yapıyormuş ve şunu, on dakikada şıp diye sağlıyormuş…” gibisinden aslı astarı bilinmeyen, sihirli değnekler diyarının hiç varolmamış masalsı aleminden pek moda cümleleri sık sık duyuyoruz… Bu alanda bilgi kirliliği, kavram karmaşaları, kalabalıklar, eksikler, mış gibi yapmalar, kurbanlar, mağdurlar, saldırganlar, yanılsamalar, belli bağlantıların dengesizliği ya da hiç kurulamamış olması, dahası bir dolu spiritüel illüzyon bol hem de çok bol... Böyle olması şaşırtıcı değil, insan ektiğini biçer. İnsan hayatı, sağlığı, enerjiler ve taşıdıklarımız oyuncak, amaçsız, gelişigüzel ve mekanik değildir. Her zaman görünen ya da zannettiğimiz biçimde yol almadıkları gibi asla bu şekilde de yol almazlar. Tercihleriniz ve yaşadıklarınız üzerinde kimse söz sahibi olmadığı gibi sizden başka kimse de onları değiştirmeye ya da ne yolu, nasıl seçeceğinizi belirlemeye muktedir değildir. Evet bir takım rehberlikler ve yöntem bilimler sayesinde bir takım değişimler sağlayabilirsiniz, ama bunların bir dönüşüm olmasını sağlayacak, açılan yolda yürüyecek ve soruları cevaplayacak olan da yine sadece sizsiniz. Bu nedenle yolculuğu, yolu, yolcuyu ve araçları, evrensel işleyişi, amaç ve anlamı, köken ve altyapıyı, potansiyelleri tanımak için zaman ve emek sarfetmeye gerçekten gönüllü olmadan, çaba ve sorumluluk almadan ne olursa olsun, kim olursanız olun daha ilerisine de açılamaz, gelenin de gidenin de kıymetini bilemezsiniz. Bu durumda dünyanın en iyi tedavisi, doktoru ya da gurusu bile olsa size bir fayda sağlamaz bir süre sonra başka doktorlara, tedavilere, gurulara, eğitimlere koşturmaya, oyuncaklarınızla oyalanmaya, olduğunuz yere çekilmeye, tekrar negatif yansıtmalara başlarsınız. Kaktüs tohumu ekip gül biçemezsiniz, doğanın dengesiyle oynayamazsınız, dahası bir şey ekmeden biçmeyi hiç bekleyemezsiniz ve unutmayın tohumlar asla sadece o güzel gün ışığıyla da beslenmezler, bunun türüne göre havası, suyu, fırtınası, engeli de vardır, olmalıdır yoksa güdük kalırlar. Herhangi bir yolculuğun ihtiyaca uygun doğru bir yolculuk olması, doğru bir kanalla, bilgiyle desteklenip deneyim, biliş ve bütünsel bir oluşla tedrici olarak, tevekkülle tamamlanabilmesi hayatidir. 
 
 Kişisel gelişim bir ego, çok satanlar listesi, kestirme yollar rehberi, realitede maddesel bir başarı yolculuğu olabilir; ama içsel gelişim manevi olandan yola çıkan ve bunun sayesinde maddi alanlarda da başarı sağlayabilen bir gelişimdir dolayısıyla ne kadar hakiki güzellikler barındırsa da sandığımız ya da sanmak istediğimiz gibi pek de eğlenceli olmayan, pek çok yanılsama ve sapma içeren ve insanın kendine sabrını sınayan tarafları da vardır. Olması da mutlaka gerekir. Reiki ve diğer tüm enerji şifa çalışmaları bir takım kurallarla ve en önemlisi holistik bir açıda ilerler; “ben yaptım oldu” gibi bir anlayış hiçbir şeyde olmadığı gibi burada da mümkün değildir (ancak belki siz öyle sanırsınız) bu öyle sanma durumu, bu alandaki mağdurların da bir başka açıklamasıdır. O nedenle; her hangi bir çalışmayla ilerlerken mutlaka bu çalışmaların zemininin doğru biçimde, Mistik İlimlerle desteklenmesi, doldurulup güçlendirilmesi ve tamamlanması gerekir; yoksa temeli boşlukta olan bir yapının ne doğru kullanılabilmesi, ne de ne olduğunun bilinmesi mümkündür; dolayısıyla ani bir deprem ya da fırtınayla da kolayca yıkılıverirler, ya da açılan kapıdan insanı bambaşka yerlere taşıyabilirler. Bu; hayatımızın her alanında böyledir ve böyle olduğundan bu yolculuğu doğru biçimde, sağlam araçlarla yapıyor olan bir rehber de çok önemlidir. Yani insan önce neyi, nereden, nasıl ve neden istediğini, buna en doğru biçimde ulaşma şeklini ve sonra da bundan nasıl faydalanabileceğini ve bunun için üzerine düşenleri tartmalı, bilmeli ve ona göre bu yola gelmelidir. Evet, kim olursan ol gel, kapı sana açılacaktır, dileyene verilecektir ama bu sefer kendini de al gel yoksa tanıyamaz, tekrar tekrar kaybolursun, ne dilediğinin altını önce bir kaz da gel. Maddi ya da manevi -ki bunlar ayrı da değildir- doğru bir yardım elinin size ulaşması için, önce sizin onu talep edip, orada bulunmanız, yaptığınız çağrıyı da adabıyla cevaplamanız gerekir. Ancak doğru anahtarlar ve sorular belli kapıları açar.

Çok güzel, kısa bir hikayeyle sonlandırmak isterim.

"Bir usta nehrin kenarında çalışma yapmaktadır, yanına gelen bir genç diyaloğu başlatır... 
Genç: Üstad, sizin öğretinize girmek istiyorum.
Usta: Neden? 
Genç: Çünkü Tanrıyı bulmak istiyorum.

Cevap üzerine Usta, aniden genci boynundan yakalar ve suya batırır... Debelenme ve çırpınışlardan sonra genci sudan çıkartır ve bir süre kendine gelmesini bekler...

Usta: Söyle bakalım suyun altındayken en çok istediğin şey neydi?
Genç: Hava...
Usta: O zaman şimdi git ve Tanrıyı da havayı istediğin kadar istediğinde gel."

Ne demişler; 'Yanmadan değil aşık tuğla bile olunmazmış.'


Ahu Birlik 


Yorumlar - Yorum Yaz